Anektodlar

3 Haziran 2019 Pazartesi

Yılanlı Sütunun Hikayesi


Antik Yunan zamanlarında, Delfi Kahini olarak bilinen Pythia adında kıtalara ün salmış bir kız yaşarmış. Pythia, dünyanın merkezine açılan bir yarığın üzerine koyduğu üç ayaklının tepesine oturur, defne yaprağı koklar ve transa geçermiş. Transa geçtiği zaman, bilgeliğin tanrısı Apollo onunla iletişim kurar, büyük imparatorlukların sonunu, kıtlıkları, medeniyetleri yok edecek kadar büyük depremleri ona anlatırmış. İmparatorlar, komutanlar ve en güçlü valiler, külçe külçe altınları ve göz kamaştıran hediyeleriyle Delfi Kahinine gider ve devletleriyle ilgili önemli sorular sorarlarmış. Her gelen ziyaretçi, ait olduğu şehir-devletin hazineliklerine hediyelerini bırakırlarmış, öyle ki Apollo Tapınağına giden yol dillere destan bir gösteriş ile göz kamaştırırmış. 

Sütunun bu ilk hali tam olarak bilinmiyorsa da tarihi kayıtlardan hareketle birtakım tasvirleri yapılmıştır


M.Ö 479 yılında gerçekleşen son büyük Yunan-Pers savaşı olan Platea Savaşı öncesi Delfi Kahini’ne giden Pers İmparatoru I. Serhas'a kahin ‘Büyük medeniyet yok olacak’ demiş, Pers imparatoru da Yunan medeniyetinin sonunu getireceğinden emin savaşa girmiş ancak savaşı kaybetmiştir. Bu savaştan sonra Perslerin Yunanistan’ı tamamen ele geçirme hayali sona ermiş kısa bir süre sonra da Pers İmparatorluğu Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Plataea Savaşı'ndan sonra Pers kampından ele geçirilen silahlar eritilerek yapılan ve Sütunun kıvrımlarına da zaferde pay sahibi olan 31 Yunan şehir devletinin adları kazındığı bronz zafer anıtı Yunan halklarının ortak zaferini temsil etmesi için Yunanistan'daki Delphi Tapınağına hediye edilmiştir.
Heredotos'un tasvirine göre tunçtan yapılmış bu anıt, 3 yılanın birbirine dolanarak yukarı yükseldiği ve yılan başlarının üzerindeki büyük bir kazandan ibaretti. Zaman içerisinde anıtın tepesindeki kazan ve değerli altın bölümleri de tahribe uğramıştır. Yılanlı Sütunun Konstantinopolis'e geliş hikayesi de Doğu Roma İmparatorluğu devrine rastlamaktadır. 

İmparator Konstantin başkentini kurarken dünyanın dört bir yanından sanat eserlerini toplatarak yeni şehri süslemişti. Yaklaşık M.S. 330'da sütunun aynı süreçte Mısır'dan getirilen Dikilitaş'la birlikte hipodrom içerisine İmparator Konstantin tarafından yerleştirildiği bilinmektedir.



Minyatürde Fatih Sultan Mehmed, fetihten sonra kargısını yılanlardan birine fırlatıyor.


1584'te yazıldığı tahmin edilen Hümername adlı eserde Fatih Sultan Mehmed'in fetihten sonra kargısıyla yılanlardan birinin çenesini kırdığı belirtiliyor. Aynı eserde, Ayasofya patriğinin padişaha ''sütunun şehri yılanlardan, haşarelerden ve belalardan'' koruduğunu söyledikten sonra, padişahın yılanlı sütunu yıktırmaktan vazgeçtiği anlatılıyor. Fakat bundan başka çeşitli eserlerde Kanuni Sultan Süleyman, Pargalı İbrahim, II. Selim, IV. Murad gibi birçok başka isimden zikredilip yılanın alt çenesinin onlar tarafından kırıldığı belirtilmektedir. Netice itibarıyla nasıl kırıldığı bir muamma konusu olsa da yılanlardan birinin alt çenesinin 16. asırda kırılmış olduğu kesin olarak bilinmektedir.


Çağdaş bir Osmanlı tarihçisi olan Silahdar Mehmed Ağa ise ''21 Ekim 1700 tarihinde, akşam namazı saatlerinde ağaç kırılır gibi bir ses duyulduğunu ve sütundaki üç yılan kafasının da yere düşmüş olarak bulunduğunu'' bildirmekle birlikte, ''bunları bir insanın kırmasının mümkün olamayacağını ve çevrede hiç kimsenin de görülmediğini''naklediyor.

1848'de bulunan ve günümüzde Arkeoloji Müzesinde sergilenen kayıp yılan başlarından birinin üst çenesi.

1800'lerin sonlarına doğru İstanbul'a gelen ve Ayasofya'yı dahi restore eden ünlü mimar Gaspare Fossati bu kayıp yılan başlarından birinin çenesini 1848 yılında Ayasofya çevresindeki çalışmalarda şans eseri keşfetmiştir. Bulunan bu parça günümüzde halen Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Yılanlı Sütunun Günümüzdeki Hali




Hiç yorum yok:

Anadolu'da Klasik Türk Edebiyatının Doğuşu

İran saraylarında gelişmiş klasik yüksek kültür mirası, Anadolu'da Konya Selçuklu sarayından sonra  Uc Türkmen beyliklerinde örnek al...