Anektodlar

7 Ekim 2018 Pazar

Ay Adları Nereden Geliyor ?


Günümüzde miladi takvim için kullanılan İngilizce ve diğer Avrupa dillerindeki ay isimleri Latince'den gelmektedir. Ayların oluşumu Antik Roma dönemine dayanır. Roma takvimi ilk düzenlendiğinde on aya sahipti. Bu takvim Roma’nın efsanevi kralı Romulus’a atfedilmiştir. Geleneğe göre Romulus takviminde ilk ay Romulus’un babası olduğu söylenen Roma savaş tanrısı Martius’dan esinlenilerek Martius adını almıştır. Yılın ikinci ayı aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodit'in ayı olarak kabul edildiğinden Aprilis adı verilmiştir. Yılın üçüncü ayı ise bu ayda Roma mitolojisinde bahar-bereket tanrıçası Maius için şenlikler düzenlenip Maius'nin bayramı kutlandığından Maius olarak adlandırılır. Yılın dördüncü ayının adı da yine bir tanrıça olan Juno'dan gelmiştir. İlk dört ayın adı Roma tanrılardan ya da kültürünün değerlerinden türetilmişken beşinci aydan itibaren gelen aylar çok daha basit bir şekilde Latince beş ile on arasındaki sayılar olan quntilis, sixtilis, septem, ôctō, novem ve decem'den gelmektedir. Romulus tarafından, M.Ö yedinci ya da sekizinci asırlarda tasarlandığı rivayet edilen bu takvimde yıl, Martius ayında başlamaktaydı. Altısı 30 günlük ve dördü 31 günlük on aydan oluşan ve onuncu ay anlamındaki december ile sona eren yıl, 304 gün sürmekteydi. 

Romulus’un halefi ve Roma’nın ikinci kralı Numa M.Ö. 700 yıllarında 10 aylık takvimi 12 aya çıkardı. Eklenen iki ay kış mevsimine rastlıyordu. Bu iki aydan birincisine barışın ve çiftçiliğin tanrısı Janus’un adına izafeten Januarius adını verdi, diğerine o tarihlerde Etrüsk Tanrısı Februu adına yapılan geleneksel Februa (arınma) ayinine izafeten Februarius dedi. Böylelikle farklı gün adetleri taşıyan 12 aylık ve 354 ya da 355 günlük bir yıla ulaşılmıştı.

Julius Sezar

M.Ö. birinci asırda Roma takvimi, ayın hareketlerinden ve mevsimlik değişimlerden çok uzak bir resim çizer hâle dönüşmüştü. M.Ö. 48 yılında Mısır'ı fetheden kumandan Julius Ceasar(Jül Sezar), burada İskenderiye'li ünlü astrolog Sosigenes ile tanıştı ve ondan, mevcut takvimin düzeltilmesi çalışmalarına başlaması emrini verdi. M.Ö. 46 yılında Julius Ceasar, Roma'nın tek hâkimi seçilince Sosigenes'in hazırladığı takvim düzenini yürürlüğe koydu. 1582 yılında Gregoryen takvime geçilene dek batı dünyası tarafından kullanılan bu takvim düzenine verilen isim, "jülien takvim"dir. Bu takvime göre 1 yıl 365 gün sürecek. Her yıldan 6 saat artacak ve 4 yılda bir artan bu saatler takvime 1 gün olarak eklenecek, böylece o yıl 365+1=366 gün olacak 366 gün ise 12 aya bölünecekti. Fakat 366 tam olarak 12'ye bölünemediğinden 6 ay 30 gün, 6 ay da 31 gün olacaktı. Julius Ceasar'ın emriyle 365 gün çeken yıllarda en son aydan düşülmesi sağlanmıştır. O zamanlar yılın son ayı Februarius, yılbaşı ise Martius'tu. Böylece Şubat ayı dört yılda bir 30 gün diğer yıllarda 29 gün olmuştur.

Ceasar, Romulus Takvimi’ndeki ay adlarını, biri hariç değiştirmedi. Sadece Romulus Takvimi’ndeki beşinci ay olan, kendi takviminde ise yedinci ay olan doğduğu Quintilis ayına kendi ismini vermesiyle bu ayın ismi Julius (July) olmuştur. Julius Ceasar'ın ölümünden sonra tahta geçen Oktavius'a senato tarafından Augustus unvanı verilmişti. O da büyük amcası Julius Ceasar gibi gibi kendi adına bir aya sahip olmak istedi ve MÖ 25-26 yılında, Julius Ceasar'ın sevgilisi Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın öldüğü ay olan, Sixtilis’in ayının adı değiştirip Augustus adını verdi. Fakat ismi Julius Ceasar'dan gelen Julius ayı 31 gün çekerken, Augustus'un ayı 30 gün çekiyordu. Bunun üzerine Augustus da yılın son ayından bir gün alın benim ayıma ekleyin diye emir verdi ve böylece Februarius'tan 1 gün daha alınır. O günden sonra Februarius ayı dört yılda bir 29 gün, diğer yıllarda 28 gün, Julius Ceasar'ın ayı Julius ve Augustus'un ayı Agustus da peş peşe 31 gün çeker olmuştur.

Her 4 yılda bir uygulanan artık yıl içerikli ve 365 çekirdek günlü sene ile Jülien takviminde bir Jülien takvim senesi, güneş yılından 0.0078 gün (ya da 11.23 dakika) uzun olmaktaydı. Fark 131 senede bir güne ulaşıyordu. 325 yılında düzenlenen İznik Konsilinde tespit edilmiş paskalya tarihi, 1582 yılına kadar geçen 1257 yılda, 9.8 günlük bir fark arz etmeye başlamıştı. Hristiyan dinsel pratikleri çerçevesinde çok önem verilen Paskalya tarihi ile ilk bahar gündönümü arasındaki ilinti kaybolmaya başlamıştı. Konuya eğilen Katolik Kilisesi ve Papa III. Paul, konunun irdelenerek bir karara bağlanması için 1563 yılında trent konsil'ini topladı ve ciddî çalışmalara girişildi. Cizvit Papazı Christopher Clavius'a (1537 – 1612) ait öneri kabul edildi ve 24 şubat 1582 tarihinde yayınlanana bir "papalık kararnamesi" ile takvim reformunun ya da Gregoryen takvimin esaslarını bildirdi. Uygulama sonucu, 4 ekim 1582 perşembe gecesi yatanlar, ertesi sabah 15 ekim 1582 cuma tarihinde uyandılar. Böylelikle gregoryen takvim düzeni yürürlüğe konmuş oldu. Bu yeni takvim düzeninde ay adları dahil olmak üzere hemen her şey, Jülien takvim ile aynı esasları taşımaktadır. Tek değişiklik, 11.23 dakikalık farka ait uzun vadedeki sonuçların, bir kez daha yaşanmaması için alınan tedbirdir.

Christopher Clavius 

Batı dünyasında Gregoryen takvime geçiş süreci özellikle Ortodoks ve Protestan ülkeler açısından sancılı ve çok uzun bir süre almıştır.
Katolik ülkeler, İtalya, İspanya, Portekiz ve Polonya yeni takvim düzenini hemen kabul ettiler. Kısa bir zaman sonra Fransa ve Lüksemburg, iki sene içinde de, Belçika, İsviçre, Hollanda ve Almanya'nın katolik bölümleri, bunlara katıldı. 1699 ilâ 1701 yılları arasında Hollanda, Danimarka, İsviçre ve Almanya'nın tamamı, yeni takvim düzenini kabul etti. İngiltere ve kolonilerinde Gregoryen takvim, 2 eylül 1752 çarşamba gecesinin ardından, 14 eylül 1752 perşembe gününe geçmek suretiyle uygulamaya kondu.  

Fransız İhtilal Takvimi

1789 Fransız İhtilâli’nden sonra eski devre ait her şey silinmek istendiğinden takvim de değiştirilmişti. 1793’te kabul edilen ve bu yılı I. yıl sayan Fransız ihtilâl takvimi, 22 Eylül’den başlayan 12 aya tabiattan isimler verilmiştir. Ancak on sene geçmeden eskiye dönülmüştür. Japonya 1873'de, Mısır ise 1875'de Gregoryan takvim düzenini kabul ettiler. Rusya ve Bulgaristan'ın ise Gregoryan Takvimi’ne geçmesi, Birinci Dünya Savaşı’na takvim farklığı yüzünden savaşa rakiplerinden 13 gün sonra girmeleriyle oldu. Yunanistan ancak 1923’te Gregoryan Takvimi’ne geçti. Sovyetler Birliğinin tamamında Gregoryen’a geçiş ancak 1930’da tamamlandı. Türkiyen'in Gregoryan miladi takvime geçişi ise 26 Aralık 1925 günlü Takvim, Saat ve Ölçülerde Değişiklik Yapan Kanun’la mümkün oldu. 

Hiç yorum yok:

Anadolu'da Klasik Türk Edebiyatının Doğuşu

İran saraylarında gelişmiş klasik yüksek kültür mirası, Anadolu'da Konya Selçuklu sarayından sonra  Uc Türkmen beyliklerinde örnek al...